Anasayfa / Güncel / Haccın sembolleri

Haccın sembolleri

Mikat Sınırlarıİnancın pratiğe yansıması olan ibadetler, hem bireyi, hem de toplumu huzura kavuşturmayı hedeflemektedir. Bu, ibadet boyutuyla Allah-Kul ilişkisini güçlendirirken, hikmet boyutuyla da ruh sağlığı ve  sosyal dayanışmayı beslemektedir. Bedenle yapılan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi ağır basarken; mal varlığıyla yapılan zekât, sadaka ve kurban ibadetlerinde dayanışma ruhu öne geçmektedir. Hem bedenle, hem de mal ile yapılan hac ibadetinde ise, bu özelliklerin hepsi bulunmaktadır.

Mikat: Tayin edilen vakit, buluşma vakti, bugünkü tabiriyle “randevu” anlamına gelmektedir. İhrama girme noktası olan mikat, Allah ile buluşma-kavuşmayı simgeleyen haccın başlandığı yer ve zamanı ifade eder.

İhram İhram: Hacılar, sosyal ve ekonomik statülerini gösteren dünyevi elbiselerini, makam ve mevkilerini ortaya koyan üniformalarını, zevklerini, kültürlerini ve karakterlerini yansıtan her türlü süs, ziynet vb. göstergeleri bırakıp, Allah önünde herkesin eşit olduğunu sembolize eden iki basit giysiye bürünmekle, sadece kimliklerini ve kişiliklerini ortaya koyarlar. Giydikleri beyaz örtüler içinde onlar, âdeta barış bayraklarını açarak Harem bölgeye, yani dokunulmazlık alanına savaşsız bölgeye, barış alanına girerler. Önce Rableriyle barışık olduklarını, sonra kendileriyle barıştıklarını ve nihayet bütün kardeşleriyle barışmaya geldiklerini ilan ederler.

Telbiye:Lebbeyk Allâhümme lebbeyk! Lebbeyke lâ şerike leke lebbeyk! İnne’l-hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk, lâ şerike leké” ( Buyur Allah’ım buyur! Emrindeyim buyur! Senin hiçbir ortağın yoktur. Buyur Allah’ım buyur! Şüphesiz hamd Sana mahsustur. Nimet de Senindir, mülk de senindir! Senin hiçbir ortağın yoktur.) Telbiyeyi söylerken kişi, kendisini Kâbe’sine çağıran Rabbi’nin tam önündeymiş, huzurundaymış gibi hissederek “Davetini duydum, emrine uydum, huzuruna geldim, bütün benliğimle ve içtenliğimle emrindeyim!” der.

TavafTavaf: Sözlükte bir şeyin etrafında dolanmak demektir. Kâbe etrafında dönerek gerçekleştirilen tavaf, kâinatın ve yaratılışın özeti, teslimiyetin ve ilahi kadere boyun eğişin sembolü sayılır.

Sa’y: Sa’y, Hz. Hacer’in oğlu İsmail için su ararken bu iki tepe arasında koşma hatırasının canlandırılmasıdır. Bu tıpkı Hacer validemizin kızgın güneşin altında susuzluktan kıvranan biricik İsmail’ine hayat verecek suyu arayışı gibi bir arayıştır.

arafatArafat: Bilme, anlama, tanıma” gibi mânâlara gelmektedir. Dünyanın her tarafından gelen insanların bu yerde birbirleriyle görüşüp tanışmaları sebebiyle bu adın verildiği ileri sürülmüştür. “Hac nasıl (olmalı)dır?” diye sorduklarında Allah Resulü: “Hac, Arafat(ta olmak)tır.” Şeklinde cevap vermiştir.

Vakfe: Duruş, bekleyiş demektir. Arafat vakfesi, bir yandan insanın dünyaya ayak basışını, diğer yandan ise kıyamette Allah’ın huzurunda bekleyişini hatırlatır. Vakfe, uzun soluklu bir duruştur, akşama kadar heyecanla, korku ve ümit arası bir bekleyiştir. O müminin, Rabbinin huzurunda imanla, sebatla, umutla gerçekleştirdiği bilinçli bir duruştur.

muzdelifeMüzdelife: Vakfeyi yerine getirmenin sevinciyle hacılar, âdeta bir insan seli gibi (Bakara, 2/198) Arafat ile Mina arasında kalan bu bölgeye akarlar. Ayette geçen Meş’ar-ı Haram da buradadır. Bu ayette “O’nu size gösterdiği biçimde anın” şeklinde ikinci kez zikrin emredilmesinden, bu bölgenin Allah’ın zikredileceği bir mekân olduğu anlaşılmaktadır. 

Mina: Aşırı istek, arzu demektir. Mina, Hz. İbrahim ile oğlu İsmail’in, Allah’a olan aşklarının sınandığı yerdir. Bu sınavda Hz. İbrahim, ahir ömründe kendisine verilen biricik oğlunu Allah için kurban etmek; İsmail ise, bu uğurda canını vermek gibi çok ciddi bir sınavdan geçmişlerdir.

Şeytan TaşlamaŞeytan Taşlama: Hz. İbrahim’in kendisine engel olmaya çalışan şeytana taş fırlatmasını sembolize eder. “Hac menasikinizi benden alınız!3 buyuran Allah Resulü de, bu işlemi bizzat yapmış, onu insanlara da öğretmiştir.

Kurban: Müminin, sırf Allah istediği için malından vazgeçebildiğini belirttiği ve malını Allah yolunda kurban edebildiğini fiiliyle gösterdiği önemli bir ibadettir. Kurban, bir taraftan hac görevlerini yerine getirebilmenin şükrünü eda etmek, diğer taraftan da, şeytana karşı yapılan savaşta elde edilen zaferi kutlamak demektir.

TıraşTıraş: Saçların kesilmesi, gerektiğinde saçını değil, canını da Allah yolunda verebileceğini temsil ederken, başından dökülen her saç teli, âdeta dökülen günahlarını simgeler.

 

Bu konuyla ilgili Yorum Yapın

Mailiniz yayınlanmayacak



Başa Dön
ergene haber ogretmenler.org felsefe çorlu haber