İslâmiyet temizliğe çok önem vermiş; elbisemizi, çevremizi, ibâdet edeceğimiz yerlerimizi temiz tutmamızı istemiştir. Aynı şekilde bizlerin temiz gıdalarla beslenip maddi olduğu gibi mânen de temiz bir vücuda sâhip olarak Rabbimizin karşısına çıkmamızı istemiştir. Çünkü kullandığımız, giydiğimiz, yiyip içtiğimiz maddelerin çoğunda çeşitli katkı maddeleri bulunmakta, fakat bunlar İslâmiyet’in belirlediği ölçülere uymayarak hem maddi hem mânevi hayatımıza zarar vermektedir. Bunların bir kısmı da gıdalar yoluyla vücudumuza giren içeriği belirsiz maddelerdir. Vücudumuza bilinçsizce aldığımız maddelerle mizacımız alâkadar olur. Bu durum hem ibadetlerimizden alacağımız lezzetlerin kaybına hem de vücudumuzda temiz olmayan maddelerin kalmasına neden olur. Haram gıda ile beslenen uzuvlar, bir fesat makinesi gibi şerre çalışırlar. Haram yiyenlerin uzuvlarında günah ve kötülükler ortaya çıkar. Helâl ve temiz yiyen insanların âzalarında hayırlar, faziletler ve güzellikler tezahür eder. Helâl ve temiz yiyenin bünyesi sağlam, karakter ve seciyesi metin, kalbi huzurlu, ibâdeti güzel ve duâsı makbul olur.
Bediüzzaman Hazretleri, Lemalar isimli eserinde: Acaba Avrupa’nın bu kadar hârika terakkiyât-ı medeniyetiyle ve kemâlât-ı fenniyesiyle ve insanlara, severek hizmet ettiği halde, o terakkiyat ve kemâlâta ve o ilime bütün bütün zıt olan maddiyyunluk ve tabiiyyunluk karanlığında hınzırcasına saplanmalarında, hınzır etini yemelerinin medhali yok mudur? demiştir.1 İnsan, beslendiği şeyle huyları müteessir olduğuna delil, “kırk günde hergün et yiyenin kalbinin katılaştığı” atasözü hükmüne geçmesidir.“2 diyerek yediğimiz maddelerin mizacımızı etkilediğini vurgulamaktadır.
Kalbimiz âdeta vücudumuzun pusulası gibidir. Füyûzat geldikçe o daima doğru istikameti, rıza-i İlahi, cennet ve cemâl-i İlahi yolunu gösterir. Vücuda haram lokma girince kalbin ibresi yön değiştirir ve yanlış istikameti göstermeye başlar. Çünkü insanın nefsi yemek, içmek hususunda dilediği gibi hareket ettikçe, hem şahsın maddi hayatına tıbben zarar verdiği gibi, hem helâl-haram demeyip rast gelen şeye saldırmak, âdeta mânevi hayatını da zehirler. Daha kalbe ve ruha itaat etmek, o nefse güç gelir, serkeşâne dizginini eline alır. Daha insan ona binemez; o insana biner.3 Cenab-ı Hak Kur’ân’da: Size şunlar haram kılındı: Kendiliğinden ölen hayvan, kan, domuz eti, Allah’tan başkasının adına kesilen, -henüz canı çıkmadan yetişip şartına uygun tarzda kestikleriniz müstesna- boğulmuş, bir şey vurularak öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanmış, boynuzlanmış yahut canavar tarafından parçalanmış olup da ölen hayvanların etleri, putlara âit sunaklarda kesilen hayvanların etleri ve zar atarak, kumar oynayarak elde edilen etler…” buyurmuştur.4
Hazret-i Peygamber de (asm) birçok hadis-i şerifinde bu noktaya dikkat çekmiş, üzerinde fazlaca durmuştur. Müslümanlar olarak bütün davranışlarımızda helâl olanları tercih etmemiz için bize yol göstermiş ve yaşantısıyla da bizlere örnek teşkil etmiştir. Bir hadisinde: Helâller bellidir, haramlar bellidir. İkisinin arasında müştebihat (yani haram olup olmadığı belli olmayanlar) vardır. Bunları insanların çoğu bilmez. Kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, ırzını ve dinini korumuş olur. Kim de şüpheli şeylere dalarsa, harama düşmüş olur… buyurmuştur.5
Diğer bir âyette ise Cenab-ı Hak: “Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızıkların temiz helâl olanlarından yiyin; eğer sâdece O’na kulluk ediyorsanız, Allah’a şükredin. O’na karşı diliniz, bedeniniz ve malınızla, kulluk borcunuz olan şükrü yerine getirin.”6 buyurmuştur. Bu âyetleri okuduktan sonra Efendimiz: “Uzun yolculuğa çıkmak, dağınık, üstü başı perişan ve: Yâ Rabbi! Yâ Rabbi! diye duâ etmekte olan bir adamı zikrederek, Onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haram ve haram ile beslenmiş. Böyle bir kimsenin duâsı nasıl kabul olunur?” buyurmuşlardır.7 Yine Peygamberimiz (asm) kendisinden tavsiye isteyenlere de helâl lokmayla beslenmelerini tavsiye edip lokma konusundaki hassasiyetlerine dikkat çekmiştir.
Ashâbın büyüklerinden Sad bin Ebi Vakkas (ra) Hazretleri Peygamberimize (asm) gelerek: Yâ Resûlallah! Duâ buyurunuz da ben duâsı makbul olanlardan olayım, der. Peygamberimiz de ona: Yâ Sad! Helâl ve güzel (olan, haramdan arınmış olanı) ye. Duâları kabul olur, buyurdular.8 İslam büyükleri, yedikleri ve içtikleri şeylerin helâl ve temiz olması hususuna çok hassasiyet göstermişlerdir. Hz. Ebu Bekir (ra) Efendimiz, bir gün kölesinin getirdiği sütten içti ve hemen kölesine, bunu nereden aldın? diye sordu. Köle, kehanette bulundum, karşılık olarak bunu aldım, dedi. Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir, içtiği sütü midesinden çıkarmaya çalıştı. Sonra: Allahım! midemde kalıp damarlarıma karışan kısmından Sana sığınırım, dedi.9 Abdullah bin Ömer (ra): Namaz kılmaktan yay gibi, oruç tutmaktan çöp gibi kalsanız da haram ve şüpheli şeylerden kaçınmazsanız, Allah o ibadetleri kabul etmez, buyurmuşlardır.
Aşağıda gıdalar üzerinde kullanılan çeşitli maddeler ve bu maddelerin vücudumuza verdiği zararlar aynı zamanda da İslâm’a ve Allahu Teâlâ’nın emirlerine uygunsuzlukları ele alınacaktır.
GIDALARDA KULLANILAN ÇEŞİTLİ MADDELER VE ZARARLARI;
ASPARTAM: Sunî tatlandırıcıdır. Çok fazla yan etkisi var, bazıları aspartama karşı alerji duyar, bu insanlarda migren en önemli reaksiyondur. Bir bidon aspartam bir kamyon şekere denk geliyor.
ASPARTAM NERELERDE KULLANILIYOR: Karbonatlı gazlı içecekler, içecek tozları, balonlu sakızlar, naneli nefes açıcılar, önceden tatlandırılmış çay ve kahveler, süt yoğurt dondurma karışımları, puding ve jöle gibi kuru karışımlar, kurutulmuş ürünler, çiğnenebilen vitaminler ve tablet tipi tatlandırıcılar kullanılmaktadır.
MONOSODİUM GLUTAMATE (ÇİN TUZU): MSG içeren gıdaları yendikten sonra ortaya çıkan rahatsızlıklar, baş ağrısı, mide bulantısı ve kusmadır.
MONOSODİUM GLUTAMATE (ÇİN TUZU) NERELERDE KULLANILIYOR: Hazır çorbalar, salata sosları, sucuk, salam, sosisler, tütsülenmiş balık, patates cipsleri gibi pek çok paketlenmiş gıda maddelerinde lezzet artırıcı olarak kullanılmaktadır.
SODYUM NİTRİT: Bu katkı maddeleri, nitrosaminler denilen kanser oluşturucu kimyasalların oluşumuna yol açarlar. Nitritler nefes daralması, baş dönmesi ve baş ağrısı ile sonuçlanabilecek rahatsızlıklara sebep olduğu bildirilmektedir. Bebek ve küçük çocukların gıdalarında kullanılması kesinlikle yasaktır.
SODYUM NİTRİT NERELERDE KULLANILIYOR: Nitrat sucuk, salam, sosislerde, hazır et yemeklerinde, tütsülenmiş balıklarda, tuzlanmış bifteklerde ve diğer işlenmiş etlerde koruyucu, renk verici ve lezzet verici olarak kullanılmaktadırç
E102 TARTRAZİN: Bu katkı maddeleri tartazin içerirler. Tartrazin duyarlı insanlarda kurdeşen veya astım ataklarına neden olabilir. Tiroid tümörü, kromozom hassarı, hiperaktivite ve aspirin duyarlılığı gibi rahatsızlıklara sebep olabiilr; Norveç ve Avusturya’da yasaklandı.
E102 NERELERDE KULLANILIYOR: Kekler, şekerlemeler, konserve sebzeler, peynirler, sakızlar, sosis, dondurma, portakallı içecekler, salata sosları, mevsim salataları, tatlı reçel, unlu gıdalar, çerez, konserve ve balık, hazır çorbalar, alkolsüz meşrubatlar ve ketçap gibi bazı maddeler tartrazin içerirler.
E133 BLUE: Sentetik kömür katranından üretiliyor. Farelerde beyin tümörüne sebep olmuştur. Çocukların tüketmesi tavsiye edilmiyor. Belçika, Fransa, Almanya, İsviçre, İsveç, Avusturya ve Norveç’te yasaklandı.
E133 BLUE NERELERDE KULLANILIYOR: Mandıra ürünleri, tatlılar ve içeceklerde çok kullanılır.
E127 RED: Işığa karşı duyarlılığa ve tiroid hormonu seviyesini arttırıp hipertroidisme neden olabilir; farelerde yapılan çalışmada tiroid kanserine neden olduğu saptanmıştır; Avustralya, Amerika ve Norveç’te yasaklandı.
E127 RED NERELERDE KULLANILIYOR: Kiraz ve vişne, konserve ve sebze, muhallebi, tatlı, pasta, bisküvi ve çerezlerde kullanılır.
E110 YELLOW: Yan etkileri kurdeşen, rinit (burun akması), burun tıkanıklığı, alerji, hiper aktivite, böbrek tümörü, kromozom hasarı, karın ağrısı, bulantı ve kusma, hazımsızlık ve iştahsızlıktır. Norveç’te yasaklandı.
E110 NERELERDE KULLANILMAKTADIR: Sentetiktir; unlu gıdalar, pasta, tatlı, çerez, dondurma, içecek ve konserve balık, hazır çorba ve bazı şrup cinsi ilaçların üretiminde kullanılır.10
Cenâb-ı Hak helâl lokmalarla beslenenlerden eylesin, inşallah…
Kaynaklar
1- Lemalar, 38
2- Lemalar, 38
3- Mektubat-2 Mecmuası, 287
4- Maide, 3
5- İmam-ı Nevevi, Kırk Hadis, Muhtasaru’l-Ehadis, Hadis no: 545
6- Bakara, 172
7- Şârâni, Levâkıhu’l-Envâr s.301, Daru’l-Kalem, Halep.
8- Gazali, İhya, c.2 s.114, Müessesetü’l-Halebi, 1967, Kahire
9- Gazali, İhya c.2 s.115, Müessesetü’l-Halebi, 1967, Kahire
10- Tehlikeli Gıda Maddeleri
Helal ye Helal ol!