23 Mart 1960 Çarşamba günü gecenin ilerleyen saatlerinde, Büyük iman müceddidi Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, ateşler içinde yattığı yatağında yavaş yavaş kendinden geçmiş, bu fâni dünyayı bırakıp ebed âlemlerine göç etmiştir. Vefat ettiği vakit Ramazan’ın 25. Gecesiydi. Bir ömür boyu Kur’an’ın yeryüzünde cemaatsiz kalmaması için bütün herşeyini feda eden bu büyük Kur’an hâdimi, “27” numaralı otel odasından, kimbilir belki de bir Kadir Gecesi’nde, bu dünyadaki manevi ticaret ve memuriyetini bitirip Rabb-i Rahim’ine ve Mevlâ-yı Kerim’ine kavuştu.
1911’de yazdığı Münazarat Risâlesi’nde “Ölüm bizim Nevruz Günümüzdür” diyen büyük Üstad, elli sene sonra bir Nevruz Günü’nün gecesinde vefat ederek “Bediüzzaman” olduğunu bir kez daha gösterdi. İslam büyükleri “âlimin ölümü, âlemin ölümü gibidir” demişler. İslam dünyası onun vefatıyla bu hakikatli sözü bir kez daha hatırlıyor, “bir âlemini” daha ebediyete uğurluyordu.