Anasayfa / Genç Kâlemler / Asrımızın hastalığı, unutkanlık

Asrımızın hastalığı, unutkanlık

unutkanlikÂhirzaman gibi dehşet verici bir zamanda yaşamaktayız. Ve bu dehşetli zaman içerisinde bize zarar veren maddi ve mânevi birçok hastalıkla karşı karşıyayız. Bu hastalıkların başında unutkanlık hastalığı gelmektedir. Bu asırda yaşayan insanların çoğu, hatta hemen hemen hepsi bu hastalıktan şikâyetçidir. Ve bu hastalığın çok yaygınlaşması da insanlar arasında sıradan bir hastalık gibi görünüp ehemmiyetini azaltmış bir hâl almıştır. Evet, şimdi gelelim bu hastalığın en ehemmiyetli sebebine. Nedir bu sebep? İşte en ehemmiyetli sebebi asrımızda çok çok fazlalaşan haramlar ve bu haramlara nazardır. Bu haram görüntüler insanın zihnine bir virüs gibi girmekte ve daha önce sâhip olduğu kıymetli bilgilere ulaşmasını önlemektedir. Ve gün geçtikçe kalbin kararmasına sebebiyet vermektedir. Üstad Bediüzzaman Hazretleri bu hususta şöyle demiştir: ” Evet, bu asırda açık saçıklık yüzünden, hususen bu sıcak memleketlerde o kötü bakışlarla ve bakışları kötüye kullanmak, umumi bir unutkanlık hastalığını netice vermeye başlıyor. Herkes, cüzi, külli, o şekvadadır. İşte, bu umumi hastalığın tezayüdüyle, hadis-i şerifin verdiği müdhiş bir haberin tevili ucunda görünüyor. Peygamber Efendimiz (asm) ferman etmiş ki: ” Ahirzamanda, hâfızların göğsünden Kur’ân nez’ediliyor, çıkarılıyor, unutuluyor.” (Suyûti, el-Havi Li’l- Fetevâ, 2, 253) Demek bu hastalık dehşetlenecek, hıfz-ı Kur’ân’a (Kur’ân’ın ezberlenmesine) bu sû-i nazarla (kötü bakışla) bazılarında sed çekilecek; o hadisin tevilini gösterecek. Lâ yâ’lemü’l-gaybe illallâh (Gaybı Allah’tan başka kimse bilmez). (Kastamonu Lâhikası, 96)

Âhirzamanda hâfızların göğsünden Kur’ân-ı Azimüşşan’ın çıkarılacağı haberi de çok mânidardır. Yine Üstad Bediüzzaman Hazretleri: ” Bir gün Risâle-i Nur talebelerinden bir genç hâfız, pek çok adamların dedikleri gibi dedi: Bende unutkanlık hastalığı tezâyüd ediyor (çoğalıyor), ne yapayım?” Ben de dedim: Mümkün oldukça nâmahreme nazar etme. Çünkü rivayet var. İmam-ı Şafii’nin (ra) dediği gibi, “Harama nazar, nisyan verir.” Ehlullah, harama nazarın nisyan sebebi olduğu üzerinde ısrarla durmuşlardır. Gözlerine hâkim olamayan ve daimi surette  şehevi duyguları kamçılayan manzaralara bakan bir insanın hâfızasının yavaş yavaş köreleceğini belirtmişlerdir.

İşte hâfıza nimetinin şükrünü eda edebilmek ve onu yaratılışına uygun olarak en güzel bir şekilde kullanabilmek için öncelikle zihinlerin silkelenmesine, gözlerin harama kapanmasına, mâlâyaniyatın (faydasız şeylerin) terk edilmesine, sistemli düşünceye, ihtiyaç miktarınca düzenli yeme-içmeye, sâdece yetecek kadar uyumaya, tefekkür ile dimağı (beyni) sürekli işletip geliştirmeye, dağarcıktaki tıkanıklıkları istiğfar ve zikir sayesinde açmaya hâfızanın istidadını ortaya çıkarması için en bereketli zaman dilimleri olan seher vakitlerini kollayarak fiili duâ adına düzenli çalışmaya ihtiyaç vardır.

Rabbim bizleri hususen âhirzaman fitnelerinden ve haramlara meyletmekten muhafaza eylesin. Âmin…

Bir yorum

  1. BelgelerleGerçekTarh

    Geleceği görmek veya kadere tevekkül stresin en büyük ilacıdır herhalde. Asrımızın hastalığı.

Bu konuyla ilgili Yorum Yapın

Mailiniz yayınlanmayacak



Başa Dön
ergene haber ogretmenler.org felsefe çorlu haber