Zengin bir târihi var bu milletin. Güzel bir geçmişi var. Lâkin geçmişten ziyade önümüzde koskoca bir gelecek var. Ve her sâniye gelişen bir nesil. İşte bu neslinde öğrenmesi gereken çok önemli bir şey var, Osmanlıca…
Osmanlıca, tarihimizin bize bıraktığı en zengin, en güzel, en seçkin eserimiz. Atalarımızın kullandığı, Kur’ân harflerinin yazıldığı, hüsn-ü hattının siyah bir nurla döküldüğü bir dil. Yazılışının güzelliği dahi, insanları kendine hayrette bırakmaktadır. Yaklaşık 90 senedir bazı nedenlerden dolayı okunmasına engel olunmuşsa da insanlar bu güzel dile rağbet etmeye devam etmişlerdir. Çünkü bu dil çok şanlı ve zengindir. Dilimizin zenginliği ise sadece geçmiş tarihimizin parlak bir eseri olmasından dolayı değil, aynı zamanda kelimelerinin seçkinliği ve cümlelerin tertibinden de kaynaklanmaktadır.
Asıl yazı dili olarak kullandığımız Osmanlıca, gündelik konuşmalarımıza dahi yansımıştır. O yüzden Osmanlıca sâdece bir yazı dili değildir.
Aynı zamanda bir sanattır. Gönüllere işleyen, insana konuşmayı yazmayı sevdiren bir sanat. Bir harfinde dahi binlerce sevabı olan bir sanat. İnsanlar bu dili yazmaya başladıklarında bile bir başka dökülüyor harfler kalemlerden. Bir başka akıyor nur o mürekkepten. Çünkü Rabbimizin razı olduğu, gönüllerin huzur bulduğu dil. En önemlisi de makbul olan dil, bu dil.
Osmanlıcaya baktığımızda sâdece bir yazı dili görmüyoruz. Bir güzelliğe bakıyoruz. Güzelliklerin nasıl inkişaf ettiğini, harflerin sevap ve hikmetlerini inceliyoruz. Okuduğumuz sıradan bir dil değil, bir destan. Tarihi her bir harfiyle farklı farklı anlatan. Güzellikleri noksansızca yansıtan. Ama Osmanlıcanın yokluğunda bir eksiklik vardı. Mübarek dilimiz hep vardı aslında ama engellemeye çalışanlar vardı. Şimdi o eksiklik tamamlanıyor. Huzur yavaş yavaş geliyor. Çünkü dilimiz inkişaf ediyor, ortaya çıkıyor. Mübarek İslâm harfleri yerini alıyor.
Öğrenilmesi gerek. Hakikatlerin her bir yana ulaşması gerek. Bu da İslâm harfleriyle olabilir ancak. Sonra bir de dinin kuvvetlenmesi, güçlenmesi ve dallanıp budaklanması var. İslâm harfleriyle birlikte köklerimiz yeniden güçlenecek. Batıya İslâm gidecek, doğuda îman kuvvetlenecek, büyüyecek. Büyüdü de. Bilgi kapısı, iman anahtarı oldu İslâm harfleri. Yurt dışında veya içinde, kadın erkek, genç yaşlı, çoluk çocuk demeden okunsun ki bu harfler ilim kapısı olsun bütün kalemler. İslâm harflerinin inkişafıyla olacak bütün bunlar. Allah, bize mübarek eserimiz ve atalarımızın yâdigârı Osmanlıcamızı en güzel bir şekilde öğrenmeyi nasip etsin. Âmin.