Unutulmuş bir sünnet:İtikâf

İtikâf sözlüklerde kendini bir şeye vermek, meşgul olmak, vaktini bir şey ile doldurmak, bir şeye devam etmek, insanın kendisini bir yerde alıkoyması, vb. anlamlarla yer almaktadır.

Efendimizin bilhassa Ramazan ayında gerçekleştirdiği önemli bir sünnetidir itikâf. En sade ifadeyle, Ramazan ayının son on gününde bir mescit ya da cami içerisinde zaruri durumlar dışında dışarı çıkılmaksızın tüm zamanını ibadetle meşgul olarak dış dünyayla bağlantıyı keserek geçirmektir. Kadınlar da erkekler gibi itikâf sünnetini yerine getirebilirler ancak kadınların bu sünneti evlerinin mescit olarak kullanılan bir bölümünde yerine getirmeleri daha uygun görülmüştür.

“Kişi Allah (cc) rızası için şu mescitte şu kadar müddet itikâf yapmaya niyet ettim demekle itikâfı nefsine vacip kılar. Kalben bunu geçirirse de niyet yerine geçmiş olur. Bu niyetle mescide giren kimse abdest almak, gusletmek, abdest bozmak gibi zaruret olmadıkça mescitten ayrılmaz. Aksi takdirde itikâfı bozulur.” ^{Büyük İslam İlmihali- Ömer Nasuhi Bilmen}

Bakara suresi 187. ayette Cenab-ı Hakk buyuruyor: “Fakat siz mes­cid­lerde i‘ti­kâf­ta bulunan kimseler olduğunuzda, onlara (kadınlarınıza) yaklaşmayın! Bunlar Allah’ın hudûdudur, sakın onlara yaklaşmayın! İşte Allah, âyet­lerini insanlara böyle açıklar; tâ ki (günahlardan) sakınsınlar!”

Hz Aişe r.a anlatıyor: Resulullah (sav) vefat edinceye kadar Ramazanın son on gününde i’tikafa girer ve derdi ki: “Kadir gecesini Ramazanın son on gününde arayın“. ^{Kütüb-i Sitte} Resulullah (sav)’dan sonra, zevceleri de itikâfa girdiler. İtikâfa giren kişi-bu sünneti yerine getiren kişiye “mu’tekif” denilir-mescidde kalır, namaz, Kur’ân tilavet ve tefekkür gibi ibadetin çeşitleriyle meşgul olur. Dünyevi meşguliyetleri terk eder.

İTİKÂFIN EDEBLERİ

İtikâfın şu edebleri vardır:

• İtikâf, Ramazan ayının son on gününde ve mescidlerin en faziletlisinde yapılmalıdır.
• İtikâf esnasında hayırdan başka bir şey söylenmemelidir. Günah gerektirmeyen şeyleri konuşmakta bir sakınca yoktur. Bir ibadet inancı ile susmak ise mekruhtur. Günah sayılan şeylerden dili tutmak ise, ibadetlerin büyüklerinden biridir.
• İtikâf esnasından Kur’ân-ı Kerîm okumaya, hadîs-i şerîf, Peygamberlerin yüksek siyerlerine, dinî meseleleri öğretmeye devam etmelidir.
• İtikâf yapan kimse, temiz elbiselerini giymeli, güzel kokular sürünmelidir. Başını da yağlayabilir.
• Nefsine itikâfı vacib kılacak kimse, buna yalnız kalben niyetle yetinmemeli, dili ile de söylemelidir.