Anasayfa / Rîsâle-î Nûr / İhlas Suresinden bir damla

İhlas Suresinden bir damla


Allah her şeyi yaratmıştır, O ise yaratılmamıştır.
Sual: Allah’ın yaratılmadığını ispat
eden delil nedir?
El-Cevab: Her şeyi halk eden
Allah’dır, Allah ise yaratılmamıştır.
Çünkü Allah yaratılmış olsa idi, her şeyi
yaratıp Hâlık olamazdı. Evet, şimdiye
kadar yaratılmış olan hiçbir mahlûkun,
bir varlığı yarattığı görülmemiştir.

Demek mahlûkun husûsiyeti ve özelliğiyaratıcı olmamaktır. Öyle ise her şeyi yaratan Allah, mahlûk değildir, sonradan yaratılmamıştır, Ezelî ve Ebedîdir.
Eğer yaratılmış olsa idi, O da sâir yaratıl-mışlar gibi hiçbir şey yaratamazdı.
Evet, Hâlık’ın hassesi ve Zâtına la-zım olan sıfatı, yaratılmış olmamaktır.
Bundan anlaşılıyor ki Allah, nihayetsiz kudret, ilim ve hikmetiyle her şeyi yarattığı gibi, kendisi ise Ezelî ve Ebedîdir, yaratanı yoktur. Zaten O’nun nihayetsiz kudret ve rahmeti de Zâtının sonsuz ol-duğunu, Zâtının sonsuzluğu ise O’nun başlangıçsız olduğunu ispat eder. Çün-kü ölüm tarihi olmayanın doğum tarihi de olamaz.
Cenâb-ı Hakk’ın kudretinin nihayetsizliğini ispat eden ise başta insan ol-mak üzere bütün varlıkların nihayetsiz aczleridir.

Çünkü bütün varlıklar var olmadan evvel yokluk zulümatında bu-lunuyorlardı. Onların yoklukta bulun-maları, onlar için nihayetsiz bir âcizlik olması demektir.

 

O varlıkların içinde bilhassa insana dikkat ettiğimizde yok-luktan gelen âcizlikle beraber ölüm ve hastalığa hatta sıcağa, soğuğa, açlığa ve susuzluk gibi maddî ve manevî saya-mayacağımız kadar, insana zarar verip, insanı inciten düşmanlarına karşı dayanamamakla aczini görüyoruz. Bu aczine binaen her şey onu rahatsız ediyor. Demek insanın nihâyetsiz bir aczi vardır.

Hâlbuki insanın bu âcizliği gideriliyor. O nihayetsiz âcizliğin giderilmesi ise nihâyetsiz bir kudretin varlığını ispat eder. Çünkü nihâyetsiz bir aczin gi-derilmesi ancak nihâyetsiz bir kudretle mümkün olabilir. Kudret ise nihâyetsiz  Kadîr bir Zâtın varlığına delildir. Evet,
tepkinin ancak etkiyle mümkün olabileceği fizikî bir kanunudur. O âcizliğin giderilmesi bir tepkidir. Bu tepki ise onu gideren “kudret” denilen etkiye kesinlikle delâlet eder.
Âcizlik noktasında bütün mahlukâtı da insana kıyas et ve anla ki, bütün mahlukâtın nihâyetsiz âcizliklerinin giderilmesi âlem kadar geniş bir pencere-dir, o acizliği gideren, Kudreti noksansız bir Kadîr-i Zülcelâli gösterir, ispat eder.Nasıl ki insanın âcizliği nihâyetsizdir,
öyle de insanın fakrı da nihayetsizdir.. Her şeyden evvel, insan yokken varolmaya muhtaçtır. Daha sonra başta dünya ve âhiret olmak üzere hesapsız şeylere muhtaç olarak yaratılmıştır. Demek insanda nihâyetsiz bir fakr ve ihtiyaç vardır. Bu fakirlik ve ihtiyaç ise
ancak nihâyetsiz bir rahmet ve gınânın yetişmesiyle izâle edilebilir. Yoksa başka şekilde telafîsi mümkün değildir. Evet, insan yokken onu var eden ve muhtaç olduğu bütün âza ve duygularını ona veren ve o âza ve duyguların sonsuza giden umûm arzu ve isteklerini onlara yetiştiren ancak rahmeti nihayetsiz olan bir Rahîm olabilir. Yoksa başka bir yol ile o ihtiyaçları te’min etmenin imkân ve ihtimâli yoktur. Rahmetinin nihâyetsizliği o rahmetin başlangıçsız olduğunu ispat ettiği gibi o rahmetin sahibi olan Rahmân-ı Rahîm’in de Bâki,
sonsuz ve Ezelî, başlangıçsız olduğuna delalet eder.
Elhasıl:Cenâb-ı Hakk’ın Yaratıcı olması ve sıfatlarının sonsuz olması onun yaratılmadığını, ezelî ve ebedî olduğunu ispat ediyor. Bu hususta ac-zimize binaen delil ve burhanlardan te-şekkül eden denizden bir katre ile iktifa edip Risâle-i Nurlara havâle ediyoruz.

Bu konuyla ilgili Yorum Yapın

Mailiniz yayınlanmayacak



Başa Dön
ergene haber ogretmenler.org felsefe çorlu haber